29 Ekim 1923 - Cumhuriyetin 100.Yılı

Nesne Yönelimli Programlamanın dördüncü ve son temel prensibi olan polymorphism yani çok biçimlilik konusuna bakacağız. Öncekilerde olduğu gibi gerçek hayat ve kod örnekleri ile anlatmaya çalışacağım. 4-Polymorphism Yunanca poly , çok; morph ise 'değişik biçimde' benzeri bir anlama gelir. Yani bu prensip bir metodun ayrı nesneler için farklı şekillerde kullanılabilmesini sağlar. O kadar basit düşünüyoruz ki örneğimizde bir araba, bir motor ve bir uçağın ortak metotları, çalıştırılması ve ilerlemesi olarak düşünüyoruz. Araba otobanda, tekne denizde, uçak pistte ilerliyor ve sonrasında hızlanan bir arabaya kanat takarsak uçuyor, bir omurga gövde eklersek yüzüyor.😂 Modellemeler olası en sade ve basit şekilde tutulmuştur. nam... 🔎Devamını Oku

Nesne Yönelimli Programlamanın üçüncü temel prensibi olan abstraction, yani soyutlama konusuna bakacağız. Öncekilerde olduğu gibi gerçek hayat ve kod örnekleri ile anlatmaya çalışacağım. 3-Abstraction Bu prensibin temel amacı karmaşık üyeleri izole bir şekilde ayrıştırarak nasıl çalıştıklarından bağımsız kullanılır olmalarını sağlamaktır. Arabanızı kullanabilmeniz için motorunun tüm özelliklerini ya da vitesin şanzımandaki mekanik hareketlerini bilmek zorunda değilsiniz. Ama sonuçta o motorun tasarımını, geliştirmesini ve testlerini birileri yaparak en iyi verimle seri üretime geçmiştir. Her markanın böyle düzgün çalışmadığını ben de biliyorum ama ana fikri kaçırmayalım, kuvvet - hareket - ivme - momentum - iş gibi kavramları bilmede... 🔎Devamını Oku

Türkiye’de bilimin durumu tam ve nesnel olarak değerlendirmek zor. Ama pek parlak durumda olduğumuz söylenemez. Sadece uluslararası yayınlara, H-indeksine vb. bakarsak, dünya sıralamasında ilk 40 ülke içine girebiliyoruz. (Bu sıralama makalenin yayımlandığı tarihteki sıralama; Şubat 2024 itibariyle 140. sıraya gerilemiş durumdayız ve böyle giderse çok daha alt sıraları göreceğimiz aşikar-Gürkan Tuna) Ama bu sıralama pek bir şey ifade etmiyor. Akademisyenlerin yayımladıkları bilimsel makalelerin ne kadarının gerçek bir bilimsel üretime dönüştüğü ve bunun topluma ne kadar yansıdığı çok ayrı bir tartışma konusu. Bu yazı Prof. Dr. Kerem Cankoçak'ın 2014 yılında kaleme aldığı "Türkiye'de Bilime Dair Mevcut Durumun Değişmesi için Neler Yapılmas... 🔎Devamını Oku

1 Mayıs 1998 Doç. Dr. Öğ. Bnb. Kadir KASALAK Gn. Kur. ATASE Bşk.lığı, 1 nci As. T. krl. Bşk. 1. GİRİŞ Birlik ve beraberliğe ihtiyacımız olan bu günlerde "Kuva-yı milliye", "kuva-yı milliye ruhu" terimleri daha çok anlam kazanmaktadır. Kuva-yı Milliye deyiminin sözlük anlamı " Milli Kuvvetler, Milli Güçler " veya başka bir ifade ile " Milis Kuvvetleri " demektir. Geniş kapsamlı özel bir tanım yapmak mümkündür. Bu durumda; "Kuva-yı Milliye, yurdumuzu parçalamak üzere harekete geçen İngiliz, Fransız, Yunan, İtalyan kuvvetlerine karşı açılan cephelerde çarpışmak üzere teşkilâtlanan bölge milis kuvvetleridir" 1 denilebilir. Hareketin özelliği sebebiyle, Milli mücadeleye katılan ve bu mücadeleye taraftar olan herkese de "Kuva-yı Milliye... 🔎Devamını Oku