g y gy
u ü u ü
r k r k
k l k l
a e a e
n n n n
t i t i
u y u y
n o no
a r a r
29 Ekim 1923 - Cumhuriyetin 100.Yılı

1 Mayıs 1998 Doç. Dr. Öğ. Bnb. Kadir KASALAK Gn. Kur. ATASE Bşk.lığı, 1' nci As. T. krl. Bşk. 1. GİRİŞ Birlik ve beraberliğe ihtiyacımız olan bu günlerde "Kuva-yı milliye", "kuva-yı milliye ruhu" terimleri daha çok anlam kazanmaktadır. Kuva-yı Milliye deyiminin sözlük anlamı "Milli Kuvvetler, Milli Güçler" veya başka bir ifade ile "Milis Kuvvetleri" demektir. Geniş kapsamlı özel bir tanım yapmak mümkündür. Bu durumda; "Kuva-yı Milliye, yurdumuzu parçalamak üzere harekete geçen İngiliz, Fransız, Yunan, İtalyan kuvvetlerine karşı açılan cephelerde çarpışmak üzere teşkilâtlanan bölge milis kuvvetleridir" 1 denilebilir. Hareketin özelliği sebebiyle, Milli mücadeleye katılan ve bu mücadeleye taraftar olan herkese de "Kuva-yı Milliyeci... 🔎Devamını Oku

Demokrasi kavramı demokrasinin kendisinden önce gelir. Demokrasi kelimesi etimolojik olarak "halk iktidarı" anlamına gelmekle birlikte, günümüz toplumlarında çok farklı anlamlar kazanmış ve birbirinden farklı uygulamaları nitelemede kullanılan bir kavram halini almıştır. Bu farklılık 'demokrasi' kavramının genel bir tanımının verilmesini de güçleştirmektedir. Bu sebeple, söz konusu kavram ele alınırken, ister istemez bazı çerçevelerin çizilmesi ve bu çerçeve dahilinde konunun işlenmesi gerekmektedir. Amacımız, batı tipi bir demokrasi anlayışını çıkış noktası olarak almak, bu çerçevede söz konusu kavramı incelemek ve Türkiye'deki durumu da bu açıdan değerlendirmek olacaktır. Bu yazı Prof. Dr. Şafak Ural'ın Demokrasi Kavramı, Toplumsal Değe... 🔎Devamını Oku

Uygarlık ve Yetenek Zulüm, uygarlıkla uyuşamaz. Yeteneksizlik de affa lâyık bir şey olamaz. Çünkü, milletler işgal ettikleri toprağın gerçek sahibi olmakla beraber insanlığın vekilleri olarak da o toprakta bulunurlar. O toprağın servet kaynaklarından hem kendileri yararlanırlar ve dolayısıyla bütün insanlığı yararlandırmakla görevlidirler. Bu ilkeye göre, bundan âciz olan milletlerin yaşama ve bağımsızlık hakkına lâyık olamaması gerekir. 1920 (Nutuk III, s. 1182) Uygarlığın Gücü Uygarlığın coşkun seli karşısında direnme boşunadır ve o, dalgınlar ve söz dinlemeyenler hakkında çok amansızdır. Dağları delen, göklerde uçan, göze görünmeyen zerrelerden yıldızlara kadar her şeyi gören, aydınlatan, inceleyen uygarlığın kudret ve yüksekliği k... 🔎Devamını Oku

Sorgulanmamış hayat yaşamaya değmez. Sokrates Yaşanmamış hayat sorgulanmaya değmez. Amerikalı psikolog Sheldon Kopp Yaş aldıkça yapraktan çok ağaç gibi hissetmeye başlarız. Bizi toprağa bağlayan köklerimiz ve sarsılsa da kırılmayan dallarımız olur. Tıpkı meşe palamudunun ağaca dönüşmesi gibi her insanın kendi potansiyeline doğru büyümek şeklinde doğal bir dürtüsü vardır. Ancak hiçbirimiz meşe palamudu değiliz, dolayısıyla büyüyünce meşe ağacı olmayacağız. Ama her birimiz (ömür müsaade ederse) “yirmili yaşlar” dönemini yaşayacağız… Ama bazen esen rüzgârlar daha ciddi olabilir. İş yerinde “Kovuldun!” sözünü duymak, ödemeniz gereken borçlar ve ev kredisi varken daha korkutucudur. Ancak daha önce benzer fırtınalara tanık olmuş yaşı daha büyük... 🔎Devamını Oku