g y gy
u ü u ü
r k r k
k l k l
a e a e
n n n n
t i t i
u y u y
n o no
a r a r
29 Ekim 1923 - Cumhuriyetin 100.Yılı

Ordu karıncaları kalıcı bir yuvaları olmaksızın milyonlarca koloni oluşturabilir. Her gece orman zemini boyunca yeni kurbanlar bulup beslenebilmek için uygun adım yürürler ve bu yürüyüş boyunca kendi vücutlarından oluşan köprüler kurmak da dahil, bol yıldızlı bir generali bile kıskandıracak derecede lojistik başarılara imza atarlar. Üstelik karıncalar bu koordinasyonu, hiçbir lider olmadan ve olası en az mantıksal kaynakla yönetirler. Tek bir ordu karıncası neredeyse kördür ve ortaklaşa icra ettikleri bu karmaşık hareketleri anlayamayacak kadar küçük bir beyne sahiptir. New Jersey Teknoloji Enstitüsünde Swarm Lab yöneticisi Simon Garnier, 2017'deki çalışmasında , bir ordu karınca kolonisi köprü inşa etme kararı verdiğinde "Kolon... 🔎Devamını Oku

Sayıların kısa tarihçesine baktığımızda; bulunan kalıntılardaki çakıl taşı, kemik ya da sopalar üzerine çizilen kertik veya çentiklerin ilk örneklerinin, günümüzden yaklaşık 35.000 yıl öncesine dayandığı görülür. MÖ 10.000 civarında buzul çağı sonlarına doğru, insanlığın mağaralardan çıkarak su kaynakjları etrafında toplanmasıyla tarım ve hayvancılık gelişti; bu gelişmeler, MÖ 3.200 civarında Sümerlerin Mezopotamya'da yazıyı bulmasını sağladı. Bu şekilde sayılar, çentikler yerine sembollerle gösterildiğinde ise rakam ortaya çıkmış oldu. Aslında "Dünyanın En Önemli Sayıları" başlığını atsam da yazının içeriği " Evrenin En Önemli Sayıları " olacak. Dünya da evrenin bir parçası olduğu için, bu evrensel sayılar zaten dünya için de geçerli... 🔎Devamını Oku

Uygarlık ve Yetenek Zulüm, uygarlıkla uyuşamaz. Yeteneksizlik de affa lâyık bir şey olamaz. Çünkü, milletler işgal ettikleri toprağın gerçek sahibi olmakla beraber insanlığın vekilleri olarak da o toprakta bulunurlar. O toprağın servet kaynaklarından hem kendileri yararlanırlar ve dolayısıyla bütün insanlığı yararlandırmakla görevlidirler. Bu ilkeye göre, bundan âciz olan milletlerin yaşama ve bağımsızlık hakkına lâyık olamaması gerekir. 1920 (Nutuk III, s. 1182) Uygarlığın Gücü Uygarlığın coşkun seli karşısında direnme boşunadır ve o, dalgınlar ve söz dinlemeyenler hakkında çok amansızdır. Dağları delen, göklerde uçan, göze görünmeyen zerrelerden yıldızlara kadar her şeyi gören, aydınlatan, inceleyen uygarlığın kudret ve yüksekliği k... 🔎Devamını Oku

Sorgulanmamış hayat yaşamaya değmez. Sokrates Yaşanmamış hayat sorgulanmaya değmez. Amerikalı psikolog Sheldon Kopp Yaş aldıkça yapraktan çok ağaç gibi hissetmeye başlarız. Bizi toprağa bağlayan köklerimiz ve sarsılsa da kırılmayan dallarımız olur. Tıpkı meşe palamudunun ağaca dönüşmesi gibi her insanın kendi potansiyeline doğru büyümek şeklinde doğal bir dürtüsü vardır. Ancak hiçbirimiz meşe palamudu değiliz, dolayısıyla büyüyünce meşe ağacı olmayacağız. Ama her birimiz (ömür müsaade ederse) “yirmili yaşlar” dönemini yaşayacağız… Ama bazen esen rüzgârlar daha ciddi olabilir. İş yerinde “Kovuldun!” sözünü duymak, ödemeniz gereken borçlar ve ev kredisi varken daha korkutucudur. Ancak daha önce benzer fırtınalara tanık olmuş yaşı daha büyük... 🔎Devamını Oku